"Ben alıp başımı gidiyorum Dionysos'a; hiç olmazsa adam gibi şarabımı içerim yeni arkadaşımla; bakarsın arkadaşlığı ilerletir, kardeş oluruz onunla; Zeus'la Persephone'u da kafalarız, bir mühür bir imza, al sana üvey evlat, yani üvey şarap tanrısı; zaten Persephone, Mary, Meryem hepsi aynı hikaye. Dionysos kafayı çekip de koşturdu mu Ariadne'ye, ben vekalet ederim yerine; sonra da yüklendim mi şarap tulumunu, doğru Poseidon'un alemlerine; eee denizlerin efendisi bunu da görmezden gelmez herhalde ...