Vakit sabaha karşı olmuştu, ışıkları sönük camekânlı
kantini kapalı kır kahvesinde. Ceketlerimizin yakalarını
kaldırmış, tahta koltuklarımıza iyice büzülmüş, karanlık
vadide yalnız oturuyorduk. Bir an korktum, ürperdim
-soğuktan, ıssızlıktan değil. Sözlerinde somutlaşan
masalının sonunun benim yaratmak istediğim masalın
kaderini belirleyeceğinden korkuyordum. Sonucun onun
için başlangıç olabileceğinden korkuyordum. Bu anın da
bir zaman geçmiş, eski geçmiş, ...